Böbrekler vücutta iki önemli fonksiyona sahiptir. Bu fonksiyonlar, vücutta metabolik faliyetler sonucunda oluşan son ürünlerin uzaklaştırılması ve vücut sıvılarının yoğunluğunun ayarlanmasıdır. Örneğin, üre, kreatin, ürik asit ve üratlar böbreklerde süzülerek vücuttan atılır. Sodyum, potasyum, klor ve hidrojen iyonları ise vücutta birikme eğilimindedir ve bu iyonların gereken oranda tutulması ve fazlasının atılmasıda böbreklerin görevidir.

Bu işlemler böbreğin nefron denilen bölümlerinde yapılır. Nefronlar tek bir birim olmayıp glomerullar, bowman kasulü ve tubullerden oluşan bir komplekstir. Kan plazması, bu kompleks içinden geçerken süzme işlemleri yapılarak vücut için gerekli olan maddeler tutulur, atılması gerekenler ayrışır ve idrar oluşur. İşte böylesine önemli bir işleve sahip olan nefronlarda şekillenen dejenerasyonlarda geri dönüşüm neredeyse imkansızdır. Çünkü nefronların kendini yenileme kabiliyeti oldukça düşüktür.

Nefronlardaki yıkımlanma oranı çok önemlidir. Bir böbrekteki nefronların yaklaşık olarak % 70 kadarı yıkımlandığı zaman, böbrek fonksiyonlarını yapamaz hale gelir ve böbrek yetmezlikleri şekillenir.

Böbrek yetmezliklerinde protein metabolizması sonucu oluşan nitrojenli maddeler, özellikle de üre, yeterli oranda vücuttan atılamayacağından birikmeye başlar ve üremiye (kanda üre miktarının artışı) neden olur. Bu durum sindirim ve sinir sistemi üzerinde olumsuz etki yaparak kusma, ishal ve titremeler gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Tüm bu işlemler sırasında idrarla fazla miktarda amino asit kaybı söz konusu olduğundan vücudun protein ihtiyacı artar.

Kedilerde sık görülen böbrek yetmezliklerinde beslenme dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. Çünkü böbrekler yetersiz kaldığında veya fonksiyonlarını yapamaz hale geldiğinde vücut için zararlı maddelerin birikimi gibi bir durum ortaya çıkacaktır. Böyle bir durum söz konusu olduğunda gerekli medikal tedaviler yanında beslenmeye dikkat edilerek böbreğin yükünün azaltılması gerekir.

Böbrek yetmezliklerinde az miktarda ancak yüksek oranda sindirilebilirlik özelliğine sahip protein alınması gerekir. Aksi halde alınan sindirilemeyen proteinin fazla miktarda alımı üre artışını hızlandırabilir. Gereğinden az alındığında ise amino asit kaybının karşılanması imkansızlaşır.

Bir kedinin günlük ihtiyacı olan protein miktarı yaklaşık olarak 3,1-3,5 gr/kg olarak belirlenmiş olmasına karşın bu oranı sağlamak oldukça güçtür. Bu nedenle mama firmaları tarafından böbrek hastalıkları için özel olarak üretilmiş diet mamaların kullanılması faydalıdır. Ancak bu ürünler yalnızca Veteriner hekim kontrolünde ve zaman zaman gerekli tahliller yapılarak kullanılmalıdır.

Böbrek yetmezliklerinde vücut için önemli olan ve fonksiyonlarında aksamanın şekillendiği diğer bir mekanizma kalsiyum fosfor metabolizmasıdır. Özellikle idrarla kalsiyum atılımı artar buna karşın fosfor tutulur. Fosforun vücutta birikimi paratiroid hormon salınmasını uyarır ve hiperparatiroidizm şekillenmesine neden olabilir. Bu esnada şekillenen hipokalseminin düzenlenebilmesi için kemiklerden kalsiyum emilimi başlar ve sonucunda osteodistrofi (kemiklerde deformasyon) şekillenebilir.

Kalsiyum ve fosfor arasındaki dengenin bozulması vücutta sodyumun tutulmasına da neden olarak hipertansiyona neden olabilir. Tüm bu nedenlere bağlı olaral böbrek yetmezliği olan bir kediye fosforca fakir bir diyet önerilmektedir. Bu kısıtlama yanında fosforun bağırsaklardan emilimini azaltmak amacıyla medikal tedavilerde uygulanabilir.

Böbrek yetmezliği durumlarında suda eriyen vitaminlerinde atılımı hızlanır ve ciddi oranlarda kayıplar şekillenebilir. Bu nedenle diyetinde yeterli oranda B vitamini takviyesine de önem verilmelidir.

Böbrek yetmezliklerinde kedinin enerji gereksinimini sağlamak amacıyla yağ ve karbonhidratların kullanılması uygundur. Karbonhidrat kaynağı olarak pirinç ve tahıllar seçilebilir. Yağ lezzet artırıcı olduğundan yeterli miktarlarda bulundurulmalıdır. Böylesine özen isteyen bir diyetin hazırlanması ve gerekli oranların dengelenmesi oldukça zor ve zahmetli bir işlem olduğundan piyasada özellikle böbrek hastalıklarına karşı üretilmiş hazır mamalardan kullanmak daha pratik ve sağlıklı olacaktır.

Akut yetmezlik durumlarında kusma, ishal gibi gastrointestinal sisteme ait bozukluklar şekilleneceğinden oral bir diyet uygulanması her zaman söz konusu değildir. Böyle bir durumda damar içi yolla gerekli tedaviler yapıldıktan sonra seçilen uygun bir diyet proğramı ile bazen başarılı sonuçlar elde etmek mümkün olabilir.

Kronik böbrek yetmezliklerinde gerekli tedavi yapıldıktan sonra belirlenen diyet proğramının hastanın yaşamı boyunca uygulanması gerekebilir.

Kedilerde oldukca sık karşılaşılan böbrek yetmezliği olayları uzun ve yorucu tedavilere rağmen çoğunlukla kötü sonlanır. Bu nedenle hastalığın erken teşhis edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca tedavinin uzun süreli olması hasta sahibini yıldırmamalı ve hekimin tavsiyelerine harfiyen uyulmalıdır.

Juen Pet Bilgi Portalı

Visits: 92